27 Şubat 2010 Cumartesi

tahmin


Kocaelispor - Altay 1 -

Mersin İdmanyurdu - Erciyesspor 02 +

Hacettepe - Giresunspor 0 +

Boluspor - Samsunspor 2 +

K.D.Ç. Karabükspor - Konyaspor 1 +

Karşıyaka - Ç.Dardanelspor 1 +

Orduspor - Kartalspor 0 +

Çaykur Rizespor - Gaziantep BB 1 -

Adanaspor - Bucaspor 1 -




bakın, bunlara güvenip oynayın demiyorum, sonra sövmeyin bana haybeden..!

dingilizce: Tekel Direnişine Destek

dingilizce: Tekel Direnişine Destek

26 Şubat 2010 Cuma

Güvenç Kurtar


1.5 yıllığına anlaşmış Diyarbakır ile. Ziya Doğan fena gitmiyordu aslında Diyarbakır başında. Sanırım erkenden kalkmak istedi, hesap ona kalacak yoksa. Güvenç Kurtar'ı herkes eleştiriyor başına geçtiği her takımı en az 1 kez küme düşürmüşlüğü var sanırım. Hatta televizyonlara çıkıp Yılmaz Vural'a özeniyor arada o zaman kıl oluyorum. "verin bana barcelonayı verin bana milanı" tarzında açıklamalar yapmışlığı bile var. sezon başında bi kanala telefonla bağlanmıştı "benim gibi bir antrenör bile boşta kalabiliyor" diye hayıflanıyordu. Bu işi çok sevdiğini düşünüyorum. Sezon başında Hikmet Karaman'la beraber Kocaelispor başına geçmek istediğini yazmıştım

Ziya Doğan gibi kaçmamıştır en azından cesur davranmıştır. Çok konuşması saçmalamasına sebep oluyor. A.Sebat'ı düşürmeden önce ligden düşme korkularının olmadığını söylemiş mesela. Fenerbahçe Aragones'i gönderdikten sonra 'Aragones rezil oldu, ben şampiyon yapardım' diye atlamıştır. Keşke hala denizlispor başında olsaydı, en azından hangi hocanın ayağı kayarda yerine geçerim olayından kurtulurdu belki.

24 Şubat 2010 Çarşamba

Kamçı-Yiğit


resmi sitede zamanında açıklanmıştı, hatırlatmak istedim. Borç yiğidin sırtını paraladı..

SEFA SİRMEN DÖNEMİ SONRASI - (Toplam Borç: 8.000.000 TL)

HİKMET ERENKAYA DÖNEMİ SONRASI - (Toplam Borç: 18.494.812,94 TL)

H.İBRAHİM SARAL DÖNEMİ SONRASI - (Toplam Borç: 33.773.350,87 TL)

MUSTAFA EKŞİ DÖNEMİ SONRASI - (Toplam Borç: 35.982.940,77 TL)

SERHAN GÜRKAN DÖNEMİ SONRASI - (Toplam Borç: 60.000.000 TL)

Borç Miktarları önceki yönetimden devir aldıkları borçların üzerine eklenerek görevi bıraktıkları zamanda ki toplam borç tutarını göstermektedir.

23 Şubat 2010 Salı

Tek sıkıntım Kocaelispor



Özgür Kocaeli yani izmitlilerin bildiği ismiyle Mavi Kocaeli gazetesinde Mavi Köşe diye bir bölüm açılmış. Sorunlarını, sıkıntılarını gönlünden geçenleri herkes yazabiliyor. İçlerinden seçtiklerinin bir bölümünü gazetede yayınlıyorlarmış. Ali Keloğlu - 20.01.2010 tarihinde yazmış alttaki yazıyı, oradan alıntıdır.

Doğma büyüme Derinceliyim. Küçük yaşta babamı bir trafik kazasında kaybettik. Annemle birlikte 60 Evler'de oturuyordum. 1998 yılında askere gittim. Askerliğimin bitmesine 45 gün kala 17 Ağustos felaketinde annemi de kaybettim. Hayatta tek başıma kalmıştım. O çaresizlik içersinde ABD Konsolosluğuna başvurdum. Depremdeki kayıplarım nedeniyle anlayışlı davrandılar, vize verdiler. 1999 yılı Aralık ayında ABD'ye ayak bastım...
Yeni Dünya’nın doğusundan batısına pek çok şehrinde işlere girdim. Büyük maddi sıkıntılar çektim. Ama manevi sıkıntılarım çok daha fazlaydı. Yalnız başıma, dilini çok az bildiğim bir ülkedeydim. Tek kelime konuşacak, beni anlayacak kimsem yoktu...
Hayatım boyu süren şansızlıklar zinciri 2002 yılında sona erdi. Florida eyaletinin Tampa şehrinde çok iyi bir iş buldum. Patronum bana güvendi. Ben de çok çalıştım. Artık maddi sıkıntılarım sona ermişti. Aynı şehirde hayatımın aşkını da buldum. Puerto Riko'lu bir ailenin ABD'de doğmuş kızı Isabela ile karşılaştım. 2003 yılında evlendik. Biri erkek, diğeri kız iki yavrumuz var. Isabela'nın ailesi beni bağrına bastı. Annesini, depremde kaybettiğim annem kadar seviyorum. Babası hiç tatmadığım baba şefkatini veriyor. Abileri ile çok yakın arkadaşız... Hep yalnız olan ben artık koskocaman bir aileye sahibim...
İşimde de yükseldim... Borcunun büyük kısmını ödediğim bir evim, güzel bir arabam var... Hep sıkıntılarla boğuştuğum hayatta artık ben de mutluyum...
Bugünlerde tek bir sıkıntım var. O da Kocaelispor... Daha 9 yaşında bir çocukken İsmetpaşa Stadı'nda maç günleri su satardım. O günlerde yeşil-siyah renklere vuruldum. Derince'de olduğum dönemlerde tek bir maç kaçırmazdım. Arada sırada deplasmanlara da giderdim. Çok büyük zaferlerde tribündeydim. Kötü günler de görmüştük. Ama bugün yaşananlar gibi hiç olmamıştı.
Gecen cumartesiyi pazara bağlayan gece burada sabahın 6'sinda kalktım. Internetten Kocaelispor maçını takip ettim. İlk golü attığımızda öylesine bir çığlık attım ki çocuklar uykusundan uyandı. Ama sonuç yine hüsrandı. İnanırmısınız o pazar günü hayatta en sevdiğim şey olan eşimle ve çocuklarımla beraber tatil yapmanın keyfini bile yaşayamadım...
Neler oluyor?
Nasıl oluyor?
Koskoca Kocaelispor nasıl bu kadar rezil olur?
Gazetenizdeki kampanyayı internetten takip etmeye çalışıyorum. Burada içim içimi yiyor. Geçen gün verilen hesap numaralarına 200 Dolar yatırmak istedim fakat internette başaramadım. İşimden ilk fırsat bulduğumda bankaya götürüp yatırmaya çalışacağım.
Benim çocukluğumla, gençliğimle ilgili geride kalan tek varlığım Kocaelispor. Ne olursunuz onu yaşatın...

22 Şubat 2010 Pazartesi

Seyircisiz

Nedense herkes bizi geri zekalı yerine koyuyor. Teknik direktör "oyunu biz oynadık ama bireysel hatalardan kaybettik" diyor. geçen seneden beridir sıkça duyduk. Başkanlar "bu takım bu ligde kalacak, başka yolu yok" diyor. Hep düdüklenen biz oluyoruz. TFF ceza vermiş Giresunspor'a; seyircisiz oynama cezası. (bu cezaya karşı olduğumu belirtmek isterim ama veriyorsan mantıklı ceza ver, biz 4 maç stadın yakınından bile izleyemedik. köprüye çıkanları polis kovaladı) Bu mudur seyircisiz oynama cezası? Yok ebesinin .. Ali Sami.!

Yediğimiz ilk gol ve sonrası tribünler..

aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
-çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen

19 Şubat 2010 Cuma

tahmin


Bucaspor - Kartalspor 1 -

Adanaspor - Boluspor 1 +


Samsunspor - Hacettepe 1 +


Giresunspor - Kocaelispor 2 -


Gaziantep BB - Mersin İdmanyurdu Üst -


Erciyesspor - Karşıyaka 1 -


Konyaspor - Orduspor 1 -


Altay - Çaykur Rizespor 0 -


Ç.Dardanelspor - K.D.Ç. Karabükspor 2 +



edit: Oha! yok ebesinin.. ali sami!

Lille - Fenerbahçe , Atletico Madrid - Galatasaray


dün akşam fenerli bir arkadaşım davet etti maçları beraber izledik. Maçların analiziymiş, yorumuymuş bunları geçiyorum, güzel maç yazıları var bazı bloglarda.

Lille - Fenerbahçe , Atletico Madrid - Galatasaray maçları arasındaki en büyük fark Ertem Şener ve İlker Yasin farkıydı. Çok eleştiriliyor Ertem Şener, maç içinde saçma sapan bilgiler veriyormuş, gereksiz detaylar filan. Bırak versin arkadaş, sana ne zararı var? Ya İlker Yasin olsa? Adam Mesut Yılmaz gibi, çok nadir konuşuyor. Sanki zorla maç anlattırıyorlar. Yanındaki yorumcu Erman Toroğlu'yu bile uyuttu. Bilirsiniz Erman Hoca coştukça coşar. Olsa yanında Ertem Şener gibi bir adam bak bakalım neler oluyor.
Fenerbahçe maçı benim için daha zevkli geçmiştir, bunda; Ertem Şener, Guiza, Deniz, Volkan gibi oyuncuların etkisi büyük. Deniz için söyleyebileceğim; on metredeki adama topu çok iyi yuvarlayabiliyor.
Gervinho oyuna girmeden önce kamera daha çok gösteriyordu yedek klübesindeyken, ısınırken filan sinir oldum. Girdikten sonra bir numarasını göremedik o ayrı.


Galatasaray maçı daha hızlı oynansa bile dediğim gibi sağolsun(!) İlker Yasin baydı. İlk maçta galip gelmenin coşkusu ve Fenerli arkadaşlarla kafa geçmenin hazzıyla başladık izlemeye. Madrid ilk golü atınca suratlar düştü, bi ben gülüyorum.Hatta gol sonrası aklıma geldi Hıncal Uluç yarın(bugün) yazar Leo Franco kaleci değil diye dedim. Maç sonunda Madrid kazanamadı üstüne İlker Yasin'i çektiğimi düşünürsek hiçbir kazancım olmadı.

"Ne gıcık herif, Türk takımlarını desteklemiyor" diyenler olabilir, dün akşam olduğu gibi. Evet mümkün değil desteklemem. Sanki çok umurlarındaymış gibi yazıyorum işte. Bu bazı anadolu takım taraftarları gibi saçma sapan bizans takımları filan diye değil. Orada yenilsinler, hatta arada hakem hatalarıyla yenilsinler istiyorum ki anlasınlar hakemlerin destekleri olmadan maç oynamak nasıl oluyor. Türkiye Ligi olmadığını, götü kollamaları gerektiğini bilsinler diye. Tamamen iyiliklerini istediğimden.

Ha bu arada dip not hala Alex koşmuyor diyen insanlar var, kafayı yiyorum.
Hadi şimdi salın gitsin.

16 Şubat 2010 Salı

Dumitru Stingaciu


Bir takıma bağlanma sebepleri bir futbolcu, bir maç daha sonra anlayabileceğiniz bir olay olabilir. Benim için onlardan biridir Stingaciu.

Hangi taraftara nasip olmuş takımının kalecisine şut çekmek? İnanılmaz şanslı hissediyorum kendimi. O dönem Kocaelispor Basketbol (şimdi böyle bir şey kalmadı) okuluna gidiyorum. Antrenmanları Sefa Sirmen tesislerindeki kapalı spor salonunda yapıyoruz. Antrenman giriş-çıkışlarında hep etrafı keserdim, futbolcular nerededir diye. Bazen onlarda antrenmanda olurdu oturur izlerdim.
baktım Stingaciu kalede biri şut çekiyor (tanımadığımdan hatırlamıyorumda kim olduğunu). demek ki futbolcu değildi o şutu çeken, Antrenör olabilir. şut, bildiğin alıştırma şutları. Ben kenarda bakarken gaza gelmiş açık kapıdan içeri sahaya dalmışım. o sırada topun biri benim olduğum tarafa geldi. bende durup topu atarmışçasına şut çektim Stingaciu abime.! tabi kaleyi tutmadı. hala o kazmalığım devam eder.



Vanspor dan gelmişti bize. Dev gibiydi, saçları ise farklıydı. İlgi çekmişti tabi. Saçma sapan goller yemesine rağmen (o zamanlar ilk kez duyardık acaip küfürleri tribünde; "Vanda böyle seyirci mi gördün mua goyyum" diyen çok adam gördüm) olmayacak topları da çıkarırdı. tribüne oynamayı severdi, tribünde onu. Hani her kalecinin yaptığı bizim "fotoğraf çektirdi" dediğimiz hareketlerini her maç görürdük. 4 sezon oynadı bizde, sadece Kocaelispor da değil Türkiye Futbolunda iz bıraktı. Türkiye de oynamış en iyi kaleciler arasındadır. Benim için en iyisidir. Şimdilerde kaleci antrenörlüğü yaparmış ülkesi Romanya nın FC Unirea Urziceni takımında. Biz bu haldeyken zor ama umarım yollarımız yine kesişir.

Yeni Bölüm

Zararın neresinden dönülse kar olamıyordu bazen.Tv dizisine dönen bir klüp.

Bu bölümde takımın başındaki Bülent Baturman gidiyor, merak konusu yerine kim gelecek? Yoksa yöneticiler "şaka yaptık" mı diyecek. Belki de yeni hoca siz olursunuz. yeni hoca yazıp 4141e gönderin şansınız artsın..

Bir delikanlının kaç yılda yetiştiğini bilmez mi yöneticiler? Niye bizi ilkbahar görmemiş bunalımlara sokarsınız. Yerel gazeteler ne yazarsa bir hafta geçmeden yapıyor yönetim aynı şeyleri. Yöneticileri yerel gazeteler mi yönetiyor nedir olayları. 3. lige doğru cayır cayır yanarak gidiyoruz.



Fotoğrafta Serdar kenarda çökmüş kalmış. Sezon öncesi olmasına rağmen sezonun nasıl geçeceğini bilir gibi.

15 Şubat 2010 Pazartesi

Ümit Fakirin Ekmeği



İki şık arasında biraz ümit farkı vardı. 7 kişi "Ümit Fakirin Ekmeği", 3 kişi "Mucizeler Filmlerde olur" demiş..

11 Şubat 2010 Perşembe

Kocaelispor tarihinden hatırlatmalar


Bu sütunların amacı, kent gündemindeki önemli konuları değerlendirmek, bu konularla ilgili olarak Kocaeli halkını olabildiğince bilgilendirmektir. Bana göre, Kocaeli kentinin gündeminde, bu süreçteki en önemli konu, Kocaelispor Kulübünün halidir.
Futbolda şampiyonluk vardır. Futbolda küme düşmek vardır. Küme düşmek, dünyanın sonu değildir. Bir dönem dünyanın en güçlü en başarılı kulüplerinden olan İngilteredeki Leeds United takımı da şimdi 3ncü Ligde oynuyor.
Ne yapalım, Kocaelispor da 3ncü Ligde oynayabilir.
Sorun, bu kadar onursuz biçimde, bu kadar göz göre göre küme düşüyor olmaktır. Sorun, bu kentin seçtiği, güvendiği, bu kenti emanet ettiği insanların, bu kentin kulübünün ipini çekmiş olmalarıdır. Bitsin, kapansın.. Biz yeni Kocaelispor kurarız anlayışıdır. Kocaelispor ile Gebzespor'u aynı kefeye koyacak kadar bu kenti ve camiayı küçümsemiş olmalarıdır.
Kocaelispor'u bilerek, isteyerek batırdılar. Ankara'da Melih Gökçek örneği var. Ama, önce Ankaraspor'u kurdu. Baktı, olmuyor. Ankara'nın en büyük kulübünü kafasına taktı. Ankaragücü'nü oğlu için resmen satın aldı.
Melih Gökçek, birkaç yıl içinde başına oğlunu koyduğu Ankaragücü'nü dünyanın sayılı takımlarından biri haline getirmek istiyor. Adamın ruhu var. Hırsı var, iddiası var.
Kocaelispor'un başına Başkan Karaosmanoğlu'nun oğullarından biri geçebilirdi. En güvendiği bürokratlardan biri geçebilirdi.
Başkan öyle yapmadı. Manevi oğullarını takımın başına getirtti. Onları paraya boğdu. Kent Konut'tan, İzaydaş'tan milyonlarca TL para akıttı. Ama bu paraların kuruşunu takip etmedi. Kocaelispor'a başkan olanlar, yönetici olanlar zenginleşti, kulüp batırıldı.
Bunu Başkan yaptı. Başkan'ın adamları yaptı. AKP zirvesinde bu politika benimsendi ve uygulandı. Amaç belliydi: Batsın bu Kocaelispor, yok olsun bu Kocaelispor.
Hiç kimse, Başkandan Belediyenin parasını Kocaelispor'a vermesini istemedi. Başkan, Ben cebimden veririm. Ama Belediyenin kuruşunu profesyonel futbola vermem diyor. Asil bir duruş, onurlu bir davranıştır.
Böyle diyor ama, geçmiş yönetimlere parayı akıttı. Belediye şirketlerinin parasını akıttı. Üstelik, hesabını sormadı. Bir kupayı İzmir'den İzmit'e taşımanın coşkusu ona yetti.
Türkiye'nin en büyük, en güçlü, devlete en çok vergi ödeyen kenti Kocaeli'nin adını taşıyan futbol takımı, sürünüyor. Hala umutlu olanlar, umutlarını yitirmeyenler var. Ama bence bu takım küme düştü.
Kocaelispor bu sezon Buca ile, Gaziantep Belediye, Erciyes ile oynuyor.
Gelecek sezon, Körfez Belediye, Gebzespor, Beykoz, Zeytinburnu, Tavşanlı Linyit ile oynayacak.
Sonraki sezon Gölcükspor'un, Çengelköy'ün, Anadolu Üsküdar'ın rakibi olacak.
Hedef, bir sonraki sezonda da Kocaeli Amatör Kümesinde, Eski Stad'ta Büyükşehir Belediye-Kocaelispor derbisidir. Bu da yetmezse, Kocaelispor amatör kümede de alt kategoriye indirilip, Balabanspor, Maşukiyespor, Bağdatspor, Kandıra G.B.nin rakibi olabilir.
Bilmedikleri bir şey var. Bu takımın bu hallere düşmesi, onları hiç üzmüyor, etkilemiyor. Ama bu kentte binlerce insan, Kocaelispor'un düştüğü utanç verici durumdan çok büyük ıstırap çekiyor. Ben evde, kendi küçük oğlumdan biliyorum. Takım her hafta yenildikçe, kimyası bozuluyor. Elinde kalem kağıt hala bana posta koyuyor, Bütün maçları kazanırız, kümede kalırız diye kendisini kandırıyor.

Kocaelispor'un ruhunu hiç bilmeyen, Kocaelisporluların duygularını önemsemeyen ve anlamayan, şimdi takımın hali iyice perişanlık olunca, "Biz yapmadık Sirmen yaptı" diyerek kendilerini sıyırmaya çalışanlara, bu kulübün tarihinden bazı hatırlatmalar yapmak isterim.
Yıl 1989.. Sefa Sirmen ilk kez İzmit Belediye Başkanı olmuş. O dönemde, bırakın Kocaeli Büyükşehir Belediyesini, İzmit Büyükşehir Belediyesi yok.
Kocaelispor takımı perişan halde, Sahipsiz. İzmit Belediyesi personel maaşlarını ödeyemiyor. Kulübe nasıl destek verecek. 1989-90 sezonunda Kocaelispor, aynı bugünkü gibi 2nci Ligten 3ncü Lige düşüyordu. Son iki maçta, en az 3 puan almak gerekiyordu.
Sondan bir önceki maç, Kasımpaşa ile İstanbul'daydı. O zamanlar Kasımpaşa'nın hami babası Başbakan değil. Bizim maçı mutlaka kazanmamız lazım. Sefa Sirmen, bir hafta işi gücü bıraktı. Bir futbol maçını kazanmak için saha dışında ne yapmak gerekiyorsa yaptı. Kocaelispor, İstanbul'daki Kasımpaşa maçını son dakika golüyle kazandı. Son maç, İzmit'te Kartal ileydi. Berabere kalmamız lazımdı. Kartal takımı İsmetpaşa Stadında tünelden çıkarken, o dönemde Kocaelispor'u karşılıksız seven gerçek taraftarlar gözdağı verdiler. Hiç unutmam o maçı. Kartal'da Ergün diye bir futbolcu vardı. Daha sonra Kocaelispor transfer etmişti. O Ergün, bizim takımı dağıttı. Ama gol atmaya cesaret edemedi. Maç 0-0 bitti, Kocaelispor 2nci Ligde kaldı. 39 puan, ligde kalmaya yetmişti.
Sonra Sirmen, takımın bütün sorumluluğunu üstlendi.
1990-91 sezonunda Kocaelispor 73 puanla 2 nci Ligte 2nci oldu.
1991-92 sezonunda 83 puan topladık. Daha ligin ilk yarısı biterken, neredeyse şampiyonluğumuzu ilan etmiştik. Kocaelispor, 1 nci Lige çıkmıştı.
O sezon, 3 yabancı transfer edildi: Ömeroviç, Mirkoviç, Kuzmanovski. Kocaelispor 1 nci Lig'de fırtına gibi esti. Ligin ilk yarısını lider bitirdi. O yıl UEFA kupasına gitti.
Bugün Süper Lig maçlarının hangisini izlerseniz izleyin. Her takımda, büyük kulüplerde, yolu bir dönem Kocaelispor'dan geçmiş futbolcular, teknik adamlar görürsünüz.
Bu takım, Türkiye'nin büyüklerine kök söktürdü. Portekiz'in Sporting Lizbon takımını, Rusya'nın Lokomotiv Moskova takımını İsmetpaşa Stadına getirdi.
Şimdi, Bozüyük, Beykoz, Tavşanlı Linyit, Gebzespor ile oynamaya doğru gidiyor.
Sirmen'le bu takım 2 kez Türkiye Kupası kazandı. Sirmen bıraktığında, taş patlasın 5 milyon TL borç vardı. Karşılığında zaferler vardı, onur vardı, bu kentin namusu, gururu, prestiji vardı.
Şimdikiler düşsün diyorlar. Sürünsün diyorlar. Yerine Gebzespor'u koyarız, başına dini bütün bir antrenör getirir, dualarımızla Kocaelispor'u tekrar çıkartırız diyorlar.
Bu kent onları seçti. Ama onlar, bu kenti hiç anlamadı. Kendilerinden yana olmayanları yok etmeyi, siyasi misyon olarak gördüler. Kocaelispor'u da yok etmeye çalışıyorlar.
Bitmeyeceğiz, tükenmeyeceğiz. Kocaelispor 2 nci Amatör Kümeye de düşse, Kocaelisporlu kalacağız. Ve ben, bu sütunlarda Kocaelispor'a gönül vermiş, içinde Kocaelispor sevgisi taşıyanların her zaman sözcüsü, isyanlarını ifade eden kalemi olmaya devam edeceğim.

İsmet ÇİĞİT
Özgür Kocaeli Gazetesi

9 Şubat 2010 Salı

Sigara içmek yasak! Tecavüz serbest

Şimdi başlığa bakıp "ne diyor bu adam? Takım sapıtınca, bu da mı sapıttı?" diye düşünenler olabilir. Ne diye böyle şeyler yazıyorum açıklayayım.
Az önce Kocaeli'nin yerel gazetesi olan BizimKocaeliye bakayım dedim. Bir haber: "İnternette Tanıştığı Kıza Tecavüz Etti" diye. Ulusal basın gibi böyle haberlerde götü başı açık kadın resimleri koymak yerine, haberi yazıyor yerel gazeteler. Neyse haberi okudum, çocuk suçunu itiraf etmiş jandarma almış hapse atılmış. Buraya kadar her şey kurallara uygun gidiyor. Adalet mekanizması çalışmış (şaşırtıcı aslında).
Haberin altında yorumlara baktım. O an "Yok Ebesinin ... Ali Sami" dedim. Öyle insanlar varki, neredeyse tecavüze uğrayan kızı suçlu bulacaklar. neredeyse biraz hafif kaldı. Mesela şu yorum:
arkadaşlar bence kızlar kurnaz sen internette tanıştığın insana sana tecavüz edecek kadar yaklaşırsan son böyle olur kimbilir onu daha kaçkişi taciz etmiştir ama ihale ona patlamıştır bence sorun yok hiç şaşırmadım....

Lan sen nasıl bir insansın?! Sen insansan ben hayvan olmak istiyorum. Her şey boktan gider mi lan bir insanın hayatında?

Yeni elbise alıyorsun ilk giydiğin gün yağmur-çamur oluyor, takımın küme düşmeye çalışıyor, cehalet, ikiyüzlülük, sığlık, aptallık yıldırdı.
okuduğunu, dinlediğini anlamayan insnalarla karşılaşmaktan bıktım. üstelik bunlar bu ülkenin güzel insanlarını aritmetik olarak ezecek çoğunluktalar. üstelik sayıları geometrik olarak artıyor.
Bindiğin dolmuş arıza yapıyor şoför 10 dakika uğraştıktan sonra; siz şu araca binin, diyor ve mülteci gibi gidiyoruz.


Arabayı yıkatıyorsun, güneş kapanıp peşine hemen yağmur yağıyor, ordan da patlıyorum. Yemek söylüyorsun "abi döner az kaldı ben sana şundan vereyim.." tatlı diyorsun; "o sana yaramaz abi taze değil" diyor. tanıdık ya. çay istiyorsun, taze değil. sonunda dün akşam iskender yemeye diye gittiğim yerde az daha kahve içecektim.
Bu hafta sonu sevgililer günü var izmit dışında olmam gerek ve aynı gün saha kapama cezası bitiyor. Lanet olsun diyor bir sigara yakıyorum. henüz o yüzden ceza yemedim ama arabada evde içiyorum sigarayı. bırakma çabalarım sonuç vermedi zam geldi sigaraya ben tekrar başladım.

5 Şubat 2010 Cuma

100 e 1 kala Serdar Topraktepe



Beşiktaş, Bursaspor, Sivasspor adına toplam 39 gol atmış. Kocaelispor Formasıyla 60 golü var.
Kaptanımız, klübü sevme, sevdirme sebepleri arasındaki adam. Kocaelisporlu Serdar, hadi bu hafta sonu 100 olsun.

edit: 49 değil 39. bizde 60 gol attığı kesin. kafa gidip geliyor arada.

Bülent Baturman ve yeni umutlar



Devre arası lisans sorunu halledilince, "her maçı alırız" havası vardı kimisinde. Kimisi ben gibi karamsardı. keşke onların dediği olsaydı ama görünen köy..
Cihat ARSLAN işi uzatmadan bıraktı. Böyle olacağını bilse devre arası bırakacağından eminim. o da anlamamış takımın neden kötü oynadığını? En azından niye mücadele edemediklerini.

Futbolda alışık olmadığımız tipte teknik adamdı Cihat Arslan. Giderken klüp malzemecisinden, fotoğrafçısına herkese teşekkür etmiş. Kan değişikliğinin faydalı olacağına inanmışlar.
İlk yarı başında en büyük hata yapıldı. Eğer biz lisans problemini yaşayacağımızı bilsek ilk yönetimle beraber geçtiğimiz sezon sonundan sözleşmesi sona eren futbolcularla anlaşıp gençleri buraya takviye yaparak yolumuza devam eder ve şuan düşme potasında olmazdık. Fakat hep transferler yapıldı fakat son gün lisanslar çıkmadı. Bu nedenle ilk yarıda büyük sorunlar yaşadık. Kocaelispor'da genç futbolculara birşeyler kazandırdığımızı düşünüyorum. Özellikle Mert hoca, Mustafa Hoca ve Fevzi Hoca benle beraber hep futbolculara eksiklerini öğretmeye çalıştık ve onlarda onurlarıyla mücadele ettiler. İnşallah gelecek yıllarda onları iyi yerlerde görür ve gururlanırız.
demişti giderken. Yönetimsel saçmalıklardan hocalar hakkında konuşmaya, yazmaya fırsatımız olmadı ne burada ne sokakta.

Kendisine Teşekkür ediyorum. teknik direktörlüğü hakkında söyleyecek çok şeyim yok ama insan olarak bize yakışıyordu kendisi, beyefendi biri.


Cihat Hocanın istifası sonrası Hikmet Karaman, Bülent Uygun, Suat Kaya, Bülent Baturman'ın adları geçiyordu.

Hikmet Karaman, devre arası ben onlara diyeceğimi dedim artık çok geç kaldılar manasında şeyler söylemiş.
Bülent Uygun'un olmaması paramız olmayışından kaynaklıymış. Paramızın olmamasına sevineceğim aklıma gelmezdi.


Peki Şimdi ne olacak?

Yeni teknik direktörümüz olan eski Kaptan Bülent Baturman. Elindeki sihirli değnekle dokunup bizi şampiyon yapmasını bekleyenler varsa şimdiden maalesef diyorum. ilk yarı boyunca yatmış futbolcularla çıktığımız iki maç hüsran oldu. Bunu göz önünde bulundurmuş olmalıki önümüzdeki Adanaspor maçı için "haddimizi bilerek oynayacağız" demiş. iyi de etmiş. eleştirenler var bu açıklamayı. "Gelir gelmez ne bizi küçülttü", "Biz büyük bir klübüz" diyenler. "sen haddini bilirsen, futbolcu kendini zorlamaz" diyenler.
Futbolcular kendini bu saatten sonra zorlamazsa ne zaman zorlar? Yeni hoca gelmiş. Takıma rekor sayıda transfer yapılmış. Kadro şişmiş. Belli ki gönderilecekler olacak. Bu pozisyondayken maçı sallamayacaksa o futbolcu, sal gitsin.

Genelde teknik direktörleri değişen takımlar ilk hafta hep kazanır. Temennim ve dileğim bu yönde. Maçı izleyemeyecek olmak çok zor. radyo bağlantısı arayacağız.

Bülent hocanın yardımcısının Kaan Dobra olduğunu okuyunca çok sevindim. zira onun bu klübün içinde olmasını çok istiyordum ve ne şekilde gönderildiğini paylaşmıştım burda. yapılan yanlışlar sonrası tekrar geldi. bu sefer yönetimsel saçmalıklar yüzünden gitmezler umarım.

Galibiyete o kadar hasret kaldık ve çok ihtiyacımız var. Hadi şu Adana maçından 3 puan alıp sevgililer gününde kavuşalım İsmetpaşamıza.

3 Şubat 2010 Çarşamba

Başkent var başkent var ama


hani istanbul 2010 avrupa başkentiydi? niye ankara da kavga ediyorsunuz, istanbul varken.. ah be abisi