25 Nisan 2009 Cumartesi

Manası Yok!

18 Nisan 2009 Cumartesi

Var mısın yok musun???


Oldukça popülist bir benzetme olacak ama Kocaelispor camiası olarak durumumuz tam da başlıktaki yarışmaya benziyor son iki haftada alınan yenilgilerin ardından. Bu yenilgilerin sebepleri ile ilgili değişik tartışmalar çok yapıldığı için onlara girmeden mhk'daki "hamdi beylere" ufak bir selam göndererek ben yarınki "kutu"ya geçmek istiyorum. Kutuları açtırdık açtırdık açtırdık... 28. kutuya geldik. Dönüp geriye baktığımızda krmızılar çok çıkmış ki durumumuz sıkıntılı. Maviye çok yaklaşıp kırmızıyla sonuçlandırdığımız birkaç kutuda durum tam tersi olsa şimdi gelen teklifler daha umut dolu daha tatminkar olurdu.Neyse geçmişte yaşayacak değiliz.eğer bu ligde kalmak istiyorsak,ki düşmeyi haketmediğimiz aşikar, şimdi bize yarın mavi açtıracak,umutlarımızı son kutuya kadar götürecek öyle bir sinerji lazım ki önümüze daha bir umutla bakalım... Samiyenin kale filelerinde tüm mavi kutuları açan kralımız yok, 41 numaralı kaptanımız babasını kaybetmiş(Allah rahmet eylesin,başı sağolsun) ama biz umutluyuz. Orada her deplasmanda olduğu gibi kaç kişi olacağını kestiremediğim bir sinerji unsuru olacak,bjk maçını tvden takip etrafımdaki yorumlardan gurur duyduğum bir koro... Son olarak başlığa geri dönecek olursak ; yazımın başında selam ettiğim "hamdi bey"ler!!! Biz Ligden düşmeye YOKUZ...
Haydi KÖRFEZ, oluştur şu sinerjiyi...

Denizlispor- Kocaelispor
Tarih:19.04.2009
Saat:14:00
Stat: Denizli Atatürk Stadı

16 Nisan 2009 Perşembe

Japonkale Öksüz Kalmayacak

Başkan Askere gittiğinden beri giremedik Bloga, onun bir süreliğine devrettiği bayrağı taşımaya çalışacaz bundan sonra o gelene kadar bişeyler yazmaya çalışacağız bakalım.

11 Nisan 2009 Cumartesi

"penaltı pozisyonu tartışılır"


bunu diyen insan olamaz! adam kolunu saklıyor atlarken. dirseğine çarpıyor hakem penaltı veriyor. peki ne yapsaydı bu adam penaltı olmaması için? bana biri bunu yazsın. mağlubiyeti buna bağlamıyorum elbette. zaten bi gol yedikten sonra mağlup olacağımız belliydi. öyle oynuyorduk ama bu Bülent Yıldırım denen insan müsveddesinin bizi katletmesine gerek var mıydı? beşiktaş eşek yüküyke para dağıtıp bir sürü oyuncu almış. biz oyuna sokacak adam bulamazken onlar sonradan oyuna Holosko'yu alıyor. Peki Bülent Yıldırım senin ve senin gibilerin yardımıyla şampiyon olsalar ne olur? bi de bunu istiyorum. gidip yine 8 yemek için mi yardımcı oluyorsunuz bu adamlara! şampiyon olsunlarda rezil olsunlar diye mi? burda siz onları tatmin edin Reşad ise bir daha penaltı olmasın diye toplara atlarken kolunu kıçına soksun he? ne dersin? yoksa sen mi istersin?!!
medya fareleri eşşoluları bu lafa yaslanıyorlar hemen neymiş tartışılırmış! bende onlara soruyorum "peki bu adam neresine soksun kolunu daha ne kadar saklayabilir?!!"

10 Nisan 2009 Cuma

yeni adresim


VAN İL J. K.LIĞI

kısa dönem van gölü canavarı...

9 Nisan 2009 Perşembe

Kocaelispor - Beşiktaş



Hatırlamalı o güzel günleri

7 Nisan 2009 Salı

Polis Yoksa Futbol Yok!?


Kocaeli 2. Amatör Küme de Cumartesi Günü Kavaklı Stadı'nda oynanması gereken Hisareyn - Derince Gençlerbirliği maçına polis gelmediği için Hakem maçı tatil ediyor.
bi saat sonra polisler gelmiş, herhalde saat yüzünden karışıklık olmuş. peki bu ülkede polis olmadan futbol oynayamıyor muyuz?! bu kadar mı aciziz?!tribünlerden "emniyet dışarı!!" diye bağırmak yetmiyor demekki!

Yönetici Saçmalatmaca - Serhan Gürkan


“Ankaragücü’nün başında değil Hikmet Karaman, Trapattoni olsa bile 3 puanı alacağız”

6 Nisan 2009 Pazartesi

Şadi Çolak




Geçen sene neredeyse onun sayesinde şampiyon olduk. son 3 haftada bizim rakipleri gol manyağı yapmıştı. Sakarya'ya 4 tane. Kartal'a 2 tane atmıştı. Diyarbakırspor ve Şadi sağolsunlar.. Tribünde Diyarbakır diye bağırdık bile geçen sene.

Dün Sakaryaspor - Ç.Rize maçında son dakika golü ile 0-1 yenilmiş Sakarya. Biz ne zaman yenilsek onlarda yeniliyor. Golün Adı Şadi Çolak.. Sakaryanın kabusu olmaya devam ediyor.

Körfez Kilitlendi Dondu Kaldı


Anklaragücü: 4

Kocaelispor: 0



Fanatik aldım bu sabah. bizim maçın ertesi günü alır bi haber ararım. bilirim ufacık bi köşe saçma sapan bi haberle anlatacaklardır maçı ama yinede gider alırım gazete. Bu sabah elime aldım 6. sayfada "Körfez Dondu Kaldı" diye manşet atmışlar. hemen "ne donup kalması? kilitlendi dondu kaldı" dedim içimden. Yılmaz Erdoğan'ın Bana bir şeyhler oluyor oyununu izlediyseniz durumu daha iyi anlarsınız.(izlemediyseniz bi cd bulup izleyin)

Yaklaşık 2 haftadır hastaneye git-gel koşturduğum için maça gidip gitmeyeceğim belli değildi. cuma akşamı gitmeye karar verdim. biletix'e bi baktım biletler tükenmiş. 990 kişilik yer ayrılmış rakip taraftar için. ne yapalım ne yapalım derken gidip tribüne girmeye çalışırız, olmadı ankaragüçlülerle izleriz maçı dedik.

cumartesi ankara'ya gittik kızılay da üni-kostad ankara ekibini bekledik ama bi tek Baturman geldi. kimisinin haberi yokmuş sonradan maç öncesi görüştük. Meclis parkında piiz yaptık. makara kukara derken 23:30 gibi eryaman otobüsüne bindik kızılay dan. Eryaman dediğin ankara değil. öğrenciyken oturdum 2 sene. kızılay'a gidecekleri zaman "ben ankara'ya gidiyorum" diyordu insanlar. 1 gibi eve vardık. İzmit-Kandıra gibi bi mesafe. otobüste kafamız güzel milleti rahatsız ettik ama çoğunluk bizi dinleyip güldü. kızın biri baktım yüzünü kapatıyordu gülerken. sarhoş bi dayı vardı yanımızda uyuyan ve uyurken zikir çeker gibi kafayı öne arkaya sallayan. uyanıp "neredeyiz?" diye sorduktan sonra hemen durdurma düğmesine basıp otobüsten indi. inerkende "taksiyle geri dönücez artık" diyordu.

Sağolsun Baturman başkana 2 kişi geliyoruz dedikten sonra 2 kişi daha eklenince gece mülteci gibi üst üste yattık. ertesi sabah kızılayda bi kahvaltı sonrası stadyuma yapıştık biz 4 bileti olmayan. Kocaelisporlular vardı satadın etrafında saat 11gibi. bilet sorduk onlarda da yokmuş. maratona gireceklermiş. bizim elimizde 3 kale arkası bileti vardı ama orda gecekondu içinde izlemek istemedik. bizde maratona girelim diye bilet almaya gittik. bi baktık numaralı tribün bileti 3lira (evet evet üç türk lirası) apışıp kaldık. haftaya bjk maçında ismetpaşa numaralı tribünü 120 lira olur. siz hesap edin artık..

tribüne 1 saat önceden girdik. maç öncesi suni çimi ıslatıp durdular. hava çok sıcaktı. tribünler maç saatine kadar epey doldu. saatli kale arkasında 990 kişilik Kocaelispor taraftarı yani bizim olmamız gereken yer doluydu. yan taraflarındaki tribünler bomboştu. Ankaragücü İzmit'e geldiğinde ek yer verilmişti bizim yönetim tarafından. biz mal gibi kalmıştık orda. yine bi yönetim acizliği. şeklini koyup ek yer ayırtamadı.. zaten başkanın cezası bitip şeref tribününe gelmesiyle bu maçın kaybedilmesi arasında bi bağlantı olmalı...

maça ankaragücü çok hızlı başladı. isteyen taraf onlardı. daha ilk saniyelerde belli oldu. Hikmet Karaman yine çok iyi gazlamış futbolcuları. kenarda bi dakika durmadı. hep el kol hareketleri, bağırıp çağırmalar futbolcularını uyardı. hata yapanı alkışladı, moralini bozma imajı verdi. zaten ben maça çok bakmadım. o yüzden gidin özetini izleyin (korfez.org forumdan "Ankaragücü-Kocaelispor maç özeti röportajlar" link teşekkürler beyzone_41 )

ayağa kalkmayan pkk olsun diye bağırma dışında pek ayağa kalkmadım. o yüzden göremedim bazı pozisyonları zaten 3-0dan sonra çıktık stadtan. 4 olduğunu otoparka gelen seslerden anladık.

Ankaragücü her topa koştu, önce bastı biz defanstan top çıkaramadık. orta alanda Nsumbu çok iyi top yapıyordu kaç maçtır o bile çok kötüydü dün. orta alandaki Nsumbu ve Levent Kartop'un ayağına ne zaman top gelse hemen arkasında bacak vuran, vücut koyan, omuz atan bi ankaragüçlü vardı. onlar da topları ya kaybettiler ya kötü pas attılar. sağ ve sol beklerimize hemen kanatlardaki adamlar, olmadı forvetler baskı yaptı. topu alır almaz ya ayaklarından çıkardılar, ya kaptırdılar, ya geri döndüler. defansın göbeğindeki Muhammed ve Sadiqov da çok iyi pas yapamadıklarından topun hakimi ankaragücü oldu. ileri atılan toplarda Taner etkili olamadı. Deplasman otobüsüyle dönerken Değirmendere tayfadan bi elemanın yaptığı yorum çok hoşuma gitti. "taner televizyon futbolcusu olma yolunda" hiç mücadele etmez mi adam? sanki ölüm kalım mücadelesine değilde kümede kalmayı garantilemişiz gibi oynuyor. yanında bi omuz görür görmez mücadeleyi bırakıyordu.

Akeem desen bal yapmayan arı. hep aynı. son vuruş yok. orta yapamıyor. önüne atılan toplar ayağına çarpıp gerisinde kalır fakat koşar koşar koşar..

2. yarı biraz kıpırdanmışız ama ben pek göremedim. heralde ankaragücü yoruldu veya 3-0 olunca rolantiye aldı. kaçırdığımız bi kaç gol var akıllara zarar.

Ceza sahası içinde kolu açık bi şekilde ankaragüçlü futbolcunun eline çarptı hakem penaltı vermedi. arkadaş "elll.." diye bağırıyordu hemen aklına geldi ankaragüçlü olduğumuz..


hayatta en kötü şey deplasmanda kendi seyircinle maç izleyememekmiş diyordum ama hem atkını formanı giyememek üstüne 4 yemek daha betermiş..

Ne diyelim bıraktık işi gücü 4 tane koydu ankaragücüüü oooo..
fena sıyırdım. milli takım arası bize yaramadı.

ayrıca dikkatimi çeken bişey var. Erhan hoca geldiğinden beri hep futbolcular maçlardan önce-sonra açıklamalarında "rakibi iyi etüt ettik, zaaflarını biliyoruz, videolarınız izledik" tipinde açıklamalar yapıyorlardı. dün gördümki erhan hoca, hikmet karaman'ın taktiğine hazır değilmiş. bu kadar saldıracak bi takım beklemiyormuş. oyuna müdehale etmeden veya edemeden felç olduk. zaten pek bi müdahale etmedi.

izmitli 2 teknik adamdan tecrübeli olan kazandı. biz kaybettik. Asker öncesi son deplasmanımdı. Cuma son maçımıza çıkıp askerlik arası vericez. haftaya BJK'ya koymak ümidiyle.. esen kalın..

3 Nisan 2009 Cuma

Hepimizin bildiği


Taner Gülleri Fb, Gs, Bjk den birinde oynuyor olsaydı milli takıma seçilir miydi? diye sormuştuk anket yapmıştık kendi çapımızda. sonuç hepimizin bildiği gibiydi..

hayır 3 (4%)

evet 45 (68%)

dabi dabi 8 (12%)

senin o dabiini dabiini yerim 10 (15%

toplam oy: 66


herkese tenk yu..

2 Nisan 2009 Perşembe

gol sonrası

dün akşam türkiye - ispanya maçında ilk golü milli takım attıktan sonra. kamera hemen fatih terim'i gösterdi. seviniyor normal olarak. arkasına döndüğünde Oğuz ve Metin vardı, yardımcıları. terim onlara bakarken seviniyorlar. terim önüne döndüğünde metin ve oğuz hemen "aman yavaş, oyunu yavaşlatın" veya "bu kadar sevinmeyin, içimizde patlar" hareketi yapıyordu. o hareketler fatih terim ve milli takım adına herşeyi anlatıyordu işte. niye bi gol atıp umutlanıyorduk? bu kadar egoist, kibirli bi hocamız niye var? o kareyi hatırlayıp "budur!" diyorum..

teşekkürler ispanya. yenseydik yine fatih çıkıp artist artist konuşacaktı. hadi oğuz çetin neyse ama metin beni hayal kırıklığına uğrattı.

iki çift laf maç yayınlama özürlüsü atv'ye söylenmeli. penaltı atılırken biz niye yakın çekimde kaleci Volkan'ı izliyoruz? bu kadar mı futboldan anlamayan adamlar çalışıyor bu kanalda? penaltı kullanılırken kullanan adam görüntü içinde olur. devlet televizyonuna döndünüz diye bütün kadronuzu şakolarla mı doldurdunuz nedir lan olayınız! madem beceremiyorsunuz almayın bi daha para maç yayın hakkını. oyuncu değişikliği oluyor biz tribünleri filan izliyoruz. hakem emre'ye sarı kart gösterdi diyor spiker ama kimse görmüyor. bikaç dakika sonra emre bi sarıkart görüyor. hepimiz "atıldı" diye heyecanlanıyoruz. ama spiker "ilk sarı kartıymış" diyor. daha ne anlatıyorsun?!

1 Nisan 2009 Çarşamba

Selim Sesler



bu ülkede bu link yasak