6 Şubat 2009 Cuma

Erdoğan Çalın - Dik Değiliz!

Photobucket

Eh...! Hepsi bu kadar.
Dik duramadık, diklenemedik, zaman zaman direndik.
O da toplasan 30 dakika.
Gençlerbirliği izlenebilecek en güzel kadroya sahip.
İpin ucu sadece Samet Aybaba'nın elinde.
Oyuncular yalnızca senaryoya uygun rollerdeler.
Hiçbirisi, Tabata, Alex gibi baş aktörlüğe soyunmamış.
Bir haftada ulusal basının göklere çıkardığı Troisi'nin ayakları nasılda yere basıyor.
En ufak bir havalanma yok.
Bilakis daha çok mütevazi, çok daha çalışkan.
Ya bizim cephe ?


Erhan Hoca Patrıce'i değişiklik için çağırıyor, hazret on dakikada anca geliyor.
Sanki kadro dışı kalmanın, yedekte olmanın intikamını alıyor.
"Nasılda bana muhtaç oldunuz" der gibi, salına salına objektiflere poz veriyor.

Bizimkilerde hala sırtını sıvazlıyarak, bin bir dualar ederek,
çayıra salma işlemini tamamlamaya çalışıyorlar..
Sn. Erhan Altın ;
"Gençlerbirliği'nin gücünü bildiğim için bu sonucu bekiliyordum" deme hakkına
ne kadar sahipse,
bizim de kendisine,
"Patrıce'yi tanıyoruz, ondan kurtarıcı ve orta saha olmaz" diyebilme hakkını ve görevini kendimizde görüyoruz.
Hacettepe müsabakasının " Hızlı abisi " Murat Hacıoğlu,
bu maçta, okuma gözlüğünü düşüren SSK emeklisi gibiydi.
Sırtı yerden hiç kalkmadı, çimlerle sarmaş dolaş zaman geçirdi.

Yenilerimize bir göz attığımızda savunmacı kimliği taşıyanlar daha bir öndeler.
Orta sahamızda ise gözlerden kaçmayacak kadar defolar var.
Basit top kayıpları, kolay adam kaçırmaları canımızı çok yakacak gibi.

Forvet hattımız ise, atılan gollere ve gol krallığı sıralamasına bakıldığında en sağlıklı bölgemiz.
Ama Taner'imizin yalnızlığa mahkumiyeti af olunacak cinsten değil.
Kral Taner, Süper Lig'de söz sahibi olan, önemli bir gol adamı.
Üstelik formunun zirvesinde.
Fakat tek başına.
Bjk' liler zamanında sanki bu günleri de düşünerek ne kadar güzel söylemişler ;
"Ahmet DURSUN" diye.
Evet, keşke DURSAYDI.


------OOOO------OOOO-------

Yine sinkaf, yine utandırıcı sözler.
Bu seferki de sözde İzmit'lilik adına.
Kime Peki ?
Bir başka İzmit'liye.
Gittiği bir çok kulüpte, 41'i ısrarla seçen bir değerimize.
Kocaelispor formasını giyme şansını yakalamayasada,
kimliğini, plakasını, onurunu yıllarca sırtında taşıyan,
öz be öz İzmit çocuğu olan Koray Avcı'ya.
Nedeni ise ekmeğine ihanet etmemesi.
Aldığının karşılığını adam gibi verme çabasında olması.
Her bir metre karesine alın terlerinin en yoğun döküldüğü,
"Emeğin başkenti" Kocaeli'mizde,
"Emek en yüce değerdir" görüşünün hakim olması gerekir.
Tek tesellimiz, çirkinliklerin bireysel tepkilerden öteye gitmemesi ve hak ettikleri karşı tepkiyi de
gerçek İzmit'lilerin göstermesidir.

Hiç yorum yok: