16 Ağustos 2008 Cumartesi

Kandıralı Gözüyle Sezon Açılışı


Maç öncesi Kozluk sakinlerinin tabiriyle "mahallemizden çıktı star oldu" dedikleri; Roman star Eren konser verdi. Biz o sırada dış stadın tribünlerinde Köfteci Adalı nın hemen yanında piizlenen arkadaşların yanına gittik. Müzik sesleri geliyordu stadyumdan. Piizlenenlere meze olmuştu sanki. "Hadi gidelim içeriye" dedi arkadaş. Gittik yine maratona girdik. Güneş daha batmamıştı, korunacak gölgede yoktu. Bizde 15-20 dakika güneşlendik. Biz güneşlenirken biri çıkıp "yapamazsan yok" diye bağırıp duruyordu. Güneş gözlerimizi aldığından kim olduğunu seçemedik. Hatta "gel gel sarışınım gel" diye şarkıya başlayınca bizim Emre "Beni çağırıyor olmalı ben gidiyorum" dedi bende mantıklı davranarak "dur güneş gözümüzü alıyor yanlıyor olabilirsin" dedim.

Güneş kaybolduğunda birde baktık şarkıyı söyleyen gülşen.. İyi dedik "yapamazsan yok". Bir iki şarkı söyledikten sonra tribünlerle Yeşil-Siyah çektiki hayatımda böyle bir tezahürat görmedim. Gülşen öyle bir "Yeşiill" diyorduki o kadar narin o kadar kibar. Hiç alışık olmadığımız şeylerdi bunlar. Biz allah ne verdiyse "Siyaahh" diye bağırıyorduk.. Gülşen birkaç şarkı söyleyip gitti.

Kale arkaları bomboştu. Birbirimizi kandırırcasına hepimiz "daha saat erken millet maça gelir" diyorduk. Ama öyle olmadı. 5 yıl aradan sonra süper lige çıkmıştık ve açılış bu kadar az seyirciyle olmamalıydı. G.tünüze goyyum ne işiniz vardı da gelmediniz..

Neyse yönetim tanıtıldı, Futbolcular tek tek çağırıldı. En sonda SErhat AKIN çıktı geldi. Numaralı bile nasıl bağırmaya başladı. Yıldız isim dedikleri bu olsa gerek. Taner geçen sezon gol kralı oldu ona o kadar bağırılmadı :)



Maç öncesi ısınmak için sahaya çıktı futbolcular ve her maç öncesi olduğu gibi, tek tek tribünlere çağırılmaya başlandılar. İlk antreman da bahsettim mi bilemedim şimdi ama o zaman Musa'yı çağırdığımızda Dusan gelmişti. "Yabancı futbolcuların uyum süreci" deyip geçmiştik. Ancak bu maçtada görüldüki bunu aşamamışız hala. Dusan'ı tribüne ne diye çağıracağımızı bilmiyordum bulamadımda. Dusan Andjelkoviç diye de bağırılmaz. En uygunu Dusan demek diye düşünüyordum. Musa'yı çağırdık Dusan gelir mi diye baktık. Gelmedi. Demek alışmıştı artık. Adamı kendi ismiyle daha hiç tribüne çağıramamıştık. Bugün bu olmalıydı!.. Sırayla bütün futbolcular çağırılıyordu tribünlere. Geçen yılın flaş ve kendini bi o kadar sevdiren ismi Ufuk Çam geldi. Bütün maraton hep bir ağızdan bağırıyoruz "Ufuk Çaaamm , Ufuk Çaaamm!" diye baktım Dusan döndü ısınmayı bıraktı aynı anda diğer taraftada Ufuk tribüne yönelmişti. Dusan'a kimse birşey söylemeyince Ufuk bıraktı koşmayı ve Dusan sevinçle ve coşkuyla koştu. Tribünlerde herkes şaşkın şaşkın baksada onada oley çektik. Ufuk nasıl gülüyordu anlatamam. Hele biz tribünde nasıl yarıldık!

Artık kimi çağırsak Dusan koşup gelecekmiş gibi geliyordu bize. Ufuk'u sonradan yine çağırdık hatta "ufuk sahaya 3lü çektir körfez'e" dediysekte Ufuk oralı bile olmadı. Maç öncesi yanımdaki Emre'ye bağırsam Dusan gelir mi acaba diye düşünmedim değil.



Skoda Xanthi ile yaptık hazırlık maçını. Stada çok anlamlı pankartlarla çıktı iki takımda. Büyük alkış aldılar. Maç öncesi. Maça ;

Serdar Kulbilge

Serkan - Tutoriç - Ufuk - Dusan

Musa Büyük - Patrice - Hamza - Serdar Topraktepe

Taner - Jestroviç

11i ile başladı. Defans gerçekten iyi göründü bana. Tutoriç süper defans. Ufuk için "süper ligde oynayamaz" deniyordu. Ancak dün gördüm ki yine ölümüne saldırıyor. Her kafa topuna kafa, göz ne varsa sokuyor, Ayrıca 2-3 kornerde hep Ufuk'a pozisyon yaratıldı 2. ligde böyle çok golü olduğunu biliyoruz, Süper ligde de bekliyoruz. Tutoriç Zaten kafa topunu zıplamadan alabiliyor. Sol bekimiz olan ve Emre ile bizim kankamız olan Dusan teknik adam. İleri çıktığında tehlikeli oluyor. Birebirde etkili ve süratli. Ancak ileriye çıktımı kendini kaybediyor adeta. Bazı pozisyonlarda topu ayağına doladı. Önünde Serdar Topraktepe oynayınca ve ikiside geri gelmeyince orada epey açık verdik ama Ufuk kademeye girdi. Sağbek olarak bulunan Serkan ise beni pek tatmin etmedi (Nası acaip laf oldu neyine tatmin edecek). Çok heyecanlı çocuk. Çok top şişiriyor, birinin dur demesi lazım. Sonra Sağ ve sol beklerde yedek yok takımda.

Orta saha ise Sağ kanatta Musa Büyük deli gibi koşuyor. birde orta yapmayı becerebilseydi bir iki asist yapabilirdi. İnşallah bizi kanser etmez tribünde. Ama topu aldımı gidiyor adam..

Sol tarafta kaptan Serdar oynadı. O kanatta Dusan'la pek anlaşamadılar 2. yarı Julio Cesar girince daha etkili oldu gibi geldi bana. Gerçi 2. yarıyı doğru dürüst izleyemedik. Maratonun sağında başladığımız maçı Emre başkanın sayesinde deniz tarafı kale arkada bitirdik.

Ortada Patrice ve Hamza oynadı. Geçen sezonki Hamza'yla alakası yok bu çocuğun. Acaip geliştirmiş kendisini. Öküzlemesine saldırırdı geçen sene şidmi akıllanmış. Pozisyon almasını top kesmesini epey öğrenmiş. Patrice'i ilk defa izledik ve Emre başkanla çok beğendik. Zenci futbolcumuzun olmasından bize çok mu sempatik geldi acaba ama ne olursa olsun adam güzel top oynuyor. Top hakimiyeti iyi. Bu yüzden bir sürü faul yapıldı. Engin hocada baktı adamlar fena dalıyor 2. yarı onu erken çıkardı oyundan.

İleride Jestroviç ve Taner çok etkisiz kaldılar. Sürekli uzun top veya ara pas denedi onları kaçırmaya çalıştılar ama rakip savunmadan top geçmedi. Jestroviç hakkındaki ilk izlenimimiz tam bizden biri olduğuydu. Direk millete gider peşindeydi maç sırasında. İkili mücadelelerde hep bir omuz atıyor, cüssesini adama resmen çarpıyordu. Bu yüzden kısa bir iki gerginlik oldu. Ama bana bu adam çok kart görür gibi geliyor. Taner yine eski Taner. Hiçbir kafa topuna müdahale etmiyor olması Kafatasının kartondan filan olduğunu düşünmeye başlamama sebep olmuştur. Adam gol kralı olduğunda bile kafayla gol atmadı geçen sezon. Daha ne olsun..

Birde Skoda takımında Victor Agali vardı. Bu kadar mı kazma olur bir adam.Ama dev gibi boyu var korkarım ben olsam. Onada selam eder gözlerinde öperim.

Unutmuşun yazmazsam olmaz. Devre arasında tekrar sahaya ısınmak için çıktı futbolcular. Dusan tam bizim önümüzdeydi taç çizgisinin kenarında. Emre'yle beraber 1 - 2 -3 deyip "Dusaaann!!" diye bağırdık. Döndü baktı bizde el salladık. "Ee ne oldu şimdi" dedi bizim çocuklar. başkan hiç bozulmadan tamamen doğal bir şekilde "Tanıdı olm bizi maç var diye gelmedi yanımıza" Bende hemen destekledim "Tribüne gelir mi olm binlerce adam var burada"

Kısaca bütün akşamın en bomba adamı yine Dusan Andjelkoviç oldu. I love you Dusan..



Bir video efsane recai kaya dan

2 yorum:

mgaltan dedi ki...

O değil de bu kaygımı stadda da dile getirdim Dusan, bursa maçlarında "bursa" diye bağıran tribünlere de heyecanla koşmasa bari :D :)

Dobrowski dedi ki...

dün akşam maçta türkiye diye bağırıken bir yerlerden dusan fırlayacak diye bakındım durdum ehehhe