Özgür Kocaeli yani izmitlilerin bildiği ismiyle Mavi Kocaeli gazetesinde Mavi Köşe diye bir bölüm açılmış. Sorunlarını, sıkıntılarını gönlünden geçenleri herkes yazabiliyor. İçlerinden seçtiklerinin bir bölümünü gazetede yayınlıyorlarmış. Ali Keloğlu - 20.01.2010 tarihinde yazmış alttaki yazıyı, oradan alıntıdır.
Doğma büyüme Derinceliyim. Küçük yaşta babamı bir trafik kazasında kaybettik. Annemle birlikte 60 Evler'de oturuyordum. 1998 yılında askere gittim. Askerliğimin bitmesine 45 gün kala 17 Ağustos felaketinde annemi de kaybettim. Hayatta tek başıma kalmıştım. O çaresizlik içersinde ABD Konsolosluğuna başvurdum. Depremdeki kayıplarım nedeniyle anlayışlı davrandılar, vize verdiler. 1999 yılı Aralık ayında ABD'ye ayak bastım...
Yeni Dünya’nın doğusundan batısına pek çok şehrinde işlere girdim. Büyük maddi sıkıntılar çektim. Ama manevi sıkıntılarım çok daha fazlaydı. Yalnız başıma, dilini çok az bildiğim bir ülkedeydim. Tek kelime konuşacak, beni anlayacak kimsem yoktu...
Hayatım boyu süren şansızlıklar zinciri 2002 yılında sona erdi. Florida eyaletinin Tampa şehrinde çok iyi bir iş buldum. Patronum bana güvendi. Ben de çok çalıştım. Artık maddi sıkıntılarım sona ermişti. Aynı şehirde hayatımın aşkını da buldum. Puerto Riko'lu bir ailenin ABD'de doğmuş kızı Isabela ile karşılaştım. 2003 yılında evlendik. Biri erkek, diğeri kız iki yavrumuz var. Isabela'nın ailesi beni bağrına bastı. Annesini, depremde kaybettiğim annem kadar seviyorum. Babası hiç tatmadığım baba şefkatini veriyor. Abileri ile çok yakın arkadaşız... Hep yalnız olan ben artık koskocaman bir aileye sahibim...
İşimde de yükseldim... Borcunun büyük kısmını ödediğim bir evim, güzel bir arabam var... Hep sıkıntılarla boğuştuğum hayatta artık ben de mutluyum...
Bugünlerde tek bir sıkıntım var. O da Kocaelispor... Daha 9 yaşında bir çocukken İsmetpaşa Stadı'nda maç günleri su satardım. O günlerde yeşil-siyah renklere vuruldum. Derince'de olduğum dönemlerde tek bir maç kaçırmazdım. Arada sırada deplasmanlara da giderdim. Çok büyük zaferlerde tribündeydim. Kötü günler de görmüştük. Ama bugün yaşananlar gibi hiç olmamıştı.
Gecen cumartesiyi pazara bağlayan gece burada sabahın 6'sinda kalktım. Internetten Kocaelispor maçını takip ettim. İlk golü attığımızda öylesine bir çığlık attım ki çocuklar uykusundan uyandı. Ama sonuç yine hüsrandı. İnanırmısınız o pazar günü hayatta en sevdiğim şey olan eşimle ve çocuklarımla beraber tatil yapmanın keyfini bile yaşayamadım...
Neler oluyor?
Nasıl oluyor?
Koskoca Kocaelispor nasıl bu kadar rezil olur?
Gazetenizdeki kampanyayı internetten takip etmeye çalışıyorum. Burada içim içimi yiyor. Geçen gün verilen hesap numaralarına 200 Dolar yatırmak istedim fakat internette başaramadım. İşimden ilk fırsat bulduğumda bankaya götürüp yatırmaya çalışacağım.
Benim çocukluğumla, gençliğimle ilgili geride kalan tek varlığım Kocaelispor. Ne olursunuz onu yaşatın...
2 yorum:
Dünyanın bir çok yerinde kimbilir böyle kaç renkdaşımız var... Kenti yönetenler için enkaz,kambur,yük gibi görülen Kocaelispor bizim için vazgeçemeyeceğimiz bir fenomen,hayat tarzımız...Bir şehri farklı kılan ve bu farklılıkları ile onu tanıtan,şehrin havasını taşıyan kimi öğeler vardır.İşte Kocaeli için bu öğeleri içeren bir liste yapılsa lalelerden, köprülerdeden çok daha önce KOCAELİSPORUMUZUN geliyor olduğunu göremeyen zihniyetin kurbanı olduk.Siyasi emeller uğruna şehrin markasını bozdurup bozdurup harcadılar...
bu il bitmiş tükenmiş. insanların yüzleri asık. arif susam bile demiş bu insnalar nerede eğleniyor diye. biri kocaelispor dediğinde ağlayasım geliyor.
Yorum Gönder