2 Mayıs 2009 Cumartesi

3ü 1 arada, büyük kampanya...






1-İki yazım arasında böylesi büyük bir zaman farkı olduğu için özürlerimi bilhassa Japonkaleyi bize emanet ederek bir başka kale olan Van kalesi civarına vatani görevini ifa için giden blog sahibimize yöneltiyorum... :) seviyoruz seni başkan. Eksikliğin de hissediliyor gördüğün gibi ...


2-İkinci konu sahadaki futbol bakımından hakkında yazılacak fazla bir şey olmayan ama yaklaşık 700 km yol geldikten sonra kendi takımlarından çok takımımıza destek olan, 41. dk'da "Körfezim bak işte" sürpriziyle bir kez daha kalplerimizi fetheden kardeşlerimizle olan maçımız. Dediğim gibi futbol çok beterliydi... sahadakilere dair aklımda kalan şeyler ; öncelikle kral Taner Gülleri'nin sahalara dönmesinden duyduğum mutluluk, serge djeaohua'nın küçük kuzenime bana "abi bu orangutan mı???" diye bir soru sorduran insanüstü vücudu , yine aynı futbolcunun Kocaelispora karşı beslediği müthiş hırsı sahadaki futbolcularımızla didişerek çıkartmaya çalışması ve ahlaklı(!) kaleci Serdar'ın geri paslardaki üstüste hataları sonucu maratonun deniz tarafında tribünün en alt sırasındaki yerimden zekası hakkındaki sesli yorumumu duyup, dönüp resmen bana bakması ve kafasını oyuna veremediğini yüzüme baka baka işaret etmesi...


3- Gelelim blogumuzun ana damarı futbolda genel olarak ülkemizde bu hafta sonu neler olup biteceğine ve özelde ise Kocaelispor'daki son gelişmelere...
Liglerimizdeki haftasonu programına göz atmak isteyenler için her türlü ayrıntıyı bulabileceğin bir link vereyim.... http://www.tff.org/default.aspx?pageID=600&ftxtID=2966
Kocaelisporumuzda ise aslında sezon başından beri var olan serdar kulbilge krizinin hafta içi tam anlamıyla patlak vermesinin ardından bu futbolcunun kadro dışı bırakılmasıyla bu futbolcunun basına yaptığı açıklamayla zaten bizlerin bildiği sporcu ahlakına sahip olmadığı husunu tescillemesine yönetimin de sert cevap vermesiyle bu futbolcunun klüpte geleceği olmadığı artık belli. Dahası taktik olarak da hepimizin çok daha fazla güvendiği Kılıçarslan'ın kaleyi koruması doğru bir hamle olacak... Antalya maçı öncesi son antrenmanda kadrodan çıkarılan İskoç Maurice Ross ise teknik heyet tarafından affedildi. Bu gelişmelerin ardından takımımız Konyasporla deplasmanda oynayacağı maça kilitlenmiş durumda zira kilitlenmek zorundayız da camia olarak. Çünkü haftalardır,kaybetme gibi bir alışkanlığı edindiğimiz rakiplerimize karşı oynadığımız final maçlarındaki kötü performansımızın bir kez daha tekrarı halinde bugün renk kattığımız bu lige el sallamak durumunda kalacağımız aşikar. Yani artık nerelerini yırtacaklar bilemiyorum ama Türkiyenin en üst ligi olarak bilinen bu ligde oynamak istiyorlarsa futbolcularımız bu maçı kazanacaklar. Kazanamamanın bahanesinin olmadığı bir maç. Zaten hocamız da Konyaspor maçı ile birlikte toplam 5 maç kaldığını ve bunların hepsini kazanmayı hedeflediklerini belirterek, "Her maça final maçı havasında ve mutlak 3 puan için çıkacağız. Konya maçı da bunlardan biri. Kazanmaktan başka bir şey düşünemeyiz" demiş. Maçın bir de istatistik yönü var ki bu maçta artık istatistik oluşturan değil hakkımızdaki istatistikleri değiştiren bir sonuç almak zorundayız. Şöyle ki deplasmanda oynuyoruz ve koskoca sezonda deplasmanda sadece 1 galibiyetimiz var. Bu tek galibiyetin şampiyonluk adayı takımlardan birine karşı fantastik bir şekilde alınmış olması deplasmanlarda kötü olduğumuz gerçeğini saklamaya yetmiyor. Son olarak istatistik konusuyla ilgili olarak futbolda istikrar denildiğinde akla gelen ilk isim olan Sir Alex Ferguson'un sözünden bahsetmek istiyorum üstad demiş ki " İstatistiler mini etek gibidirler,çok şey gösterirler ancak asıl gösterilmesi gerekeni gizlerler." işte asıl gösterilmesi gerekip de görünmeyen gerçeği futbolcularımızdan göstermelerini bekliyoruz...Unutanlar olmuş olabilir ama yeter ki siz unutmayın Siz Kocaelisporsunuz,Biz Kocaelisporuz...

Hiç yorum yok: