hangi sezondu baya kastım ama ne ben hatırlıyorum ne sorduklarım. Bizde Safting varmış o zaman onuda Arif'ten öğreniyoruz. Daha ufağız o zamanlarda tribüne giderken evden kaçarak gittiğim yıllar. O maçı evden izlemiştim az çok hatırlıyorum. Arif kendini bi bırakmıştı yere sanki hayalet filan varda arif'e çelme çaktı sanırsınız. Yada uzaktan biri ok, mızrak filan attı Arif ölüyor.
Bu ne kolpalıktık, Hakem kimse yine hatırlamıyorum direk penaltıyı gösterdi. Kimse bişe anlamadan penaltı oldu. Kocaelispor'lu futbolcular hakeme koştu herzamanki gibi sonuç değişmedi. Arif maçtan sonra "Penaltı değildi, kendimi bıraktım hakemde penaltı çaldı" manasında laflar etmiş sinir katsayılarımı arttırmıştı. Arif'in en yakınındaki oyuncu Nuri'ydi (Nuri ÇOLAK şimdi etimesgut şekerde oynuyor heralde). Nuri, Arif'e yakın olduğu için kabak onun başına patlamış, penaltıyı o yaptı farz edilmişti.
Maç sonunda Nuri "Adamın ayakkabı bağcığına bile değmedim- Nasıl penaltı olur?!" diye isyan ededursun. Hakemlerin adiliği yine ortaya çıkmış oluyordu tabii unutlucak ve kimsenin zerre s.kinde olmicaktı Kocaelisporlular hariç. Ben bunu unutmadım o günü o Arif'in yaptığını unutmadım.
Ulan bi insan bi şerefsizlik yapıp sonra sırıtarak "eeheh evet ben yaptım onlarda yedi" şekline nasıl bürünür. Diyeceksiniz "Arif hep aynı Her zaman yaptığı şey" Tamam bu şerefsizliği hep yapardı ama burda aralarında bi metreden fazla varken nasıl penaltı verilirdi.
İnternette dolaşırken bi röportajına rastladım Arif'in yine bu maçı anlatınca dayanamadım:
"Alman Teknik direktör Safting, Kocaelispor'un başında iken onlarla Türkiye Kupası'nda yarı final maçı oynadık. O karşılaşmada hakem benim ceza alanı içinde düşmeme penaltı verdi. Bu karara kızan Saftig, kenarda çılgına döndü. Hoca ne hikmettir bir sezon sonra da Galatasaray'ın başına geldi. Sezon açılış maçı oynuyoruz. Bizden biri ceza alanı içinde kendisini yere bıraktı. Saftig, kenardan bana bağırdı. 'Arif, bak senin gibi atıyor kendini'"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder