16 Haziran 2010 Çarşamba

Kupa kupa dediğin nedir, Fatih Terim öpüyorum seni!




Bu kadar mı tat vermez bi turnuva. Hiç bir maçtan zevk alamadım. Acaba bundan sonra hep böyle mi olacak diye korkar oldum. Kocaelisporum futbol hayatına son vermek üzereyken, aranan kanın bulunması söz konusu değilken, başka futbol müsabakası tat vermiyor.
Arkadaşlarla oturup Barcelona adında bir barda içip sohbet ediyorduk. Teras kattaki bardan karşıki binanın duvarına maç yayını yansıtarak müthiş bir seyir imkanı elde etmişler. İlk kez gittiğim bar terasta olması ve maç yayını yapmasıyla beğenimi kazandı. Hatta karşısına Real Madrid açalım rakip olalım esprisi bile yapıldı.

Kuzey Kore den çok ümitliydim ben. Kalmasın Afrika #2 yi yayınlayamadım yarısını yazmışım baktım şimdi taslak olarak kalmış. orda bahsediyordum Koreden. Ben sahaya Tsubasalardan oluşmuş, kalede Wakabayashi filan bekliyordum. Kapalı kutu, hakkında pek bilgi olmayan kuzey korede üç ayaklı oyuncu bile olabileceğini düşünmüştüm. Nükleer enerjiyle olsun, ilerlemiş teknolojileriyle oyuncuları güçlendirmiş yükleme yapmış olabilirlerdi?!

Pek öyle değilmiş ama sempatimi kazandı takım. Bu grupta bundan sonraki maçlar için; forza Kuzey Kore.



Hiç yorum yok: